Son zamanlarda varlığını sürdüren canlı türlerine bakıldığında, hepsinde yeteri müddet hayatta kalıp yavru vermenin bir şekilde derdine düştüğü görülür. Bu değişmez bir olgudur. Peki bu nasıl olası olmaktadır? Aslında bu meselenin tek bir yanıtı var tecrübe etmez. Endirekt veyahut direk, üremeye katkı sağlayan her türlü özellik, türün devamının sağlanmasında tesirli olacaktır. Evrimsel süreçte hayatta kalıp yavru vermeyi destekleyen yapıya sahip olan fertler her yeni nesilde gittikçe artan bir frekansla popülasyonda temsil edilirler. Buna en güzel ve en enteresan mekanizmalardan biri kamuflajdır. Biyolojideki karşılığıyla kamuflaj, canlının “bir şekilde” gizlenmesi mananına gelir. Bu, bukalemunlarda gözlenen canlı/ cansız arka tasarıya uyma şeklinde olabileceği gibi bir türün fark etmenler tesiriyle başka türlere benzemesi şeklinde de olabilir. Bunlardan ikincisi mimikri (benzeşme) denilen vaziyettir. Bugüne dek değişik türleri keşfedilmiştir, en bilinen iki türü: Bates ve Müller mimikrisidir. Bir üçüncü kamuflaj şekli de davranışsaldır. Buna örnek olarak zebralar verilebilir. Bir zebra sürüsü saldırıya uğradığında birbirlerine yaklaşarak ortak hareket etmeye başlar, böylelikle çizgili desenleri sayesinde avcının kafasını karıştırırlar. Üç tür kamuflaj tipi arasında net sınırlar çizmek her vakit mümkün olmaz. Kimi vaziyetlerde iki ya da üç tür kamuflaj beraber gözlenebilir. Geçtiğimiz günlerde Journal of Arachnology mecmuasında yayınlanan kısa bir deklarasyonda, arka tasarıya uyum şeklinde gerçekleşen kamuflaja değin ehemmiyetli bulgular bilim dünyasına tanıtıldı. Buna girmeden önce haşerelerde ve örümceklerde görülen kamuflaj örneklerine kısaca değinmekte fayda var. Hem haşereler hem de örümcekler nebatlarla çok yakından ilişki içindedirler. Bunun natürel bir neticesi olarak da evrimsel süreçte nebatlarla alakalı pek çok kamuflaj örneği oluşmuştur. Öyle ki haşerelerde başlı başına bazı, nebatları taklit eden vücut yapılarıyla bilinen türlerden oluşmaktadır: Phasmatodea. Yeniden bir hayli peygamber devesi ve çekirge türleri de nebatlara şaşırtıcı derecede benzer vücut yapısına sahiptirler. Örümceklerde ise bir takım Thomisidae (yengeç örümcekleri) azaları üzerinde avlandıkları çiçeğin rengine bürünebilir. Ancak bugüne dek direk bir nebat veyahut bitkinin bir parçasını taklit eden rastgele örümceğin varlığına konusunda bir belirti ilk sefer yayınlandı.
Ekibin başında bulunan Slovenyalı araknolog Kuntner’ in söylediklerine göre çalışmanın başlangıcı 2011 seneninde Çin’ in Yunnan Bölgesinde yaptıkları bir arazi çalışmasına dayanıyor. Bu arazi sırasında rastladıkları bir dişi ferdi fotoğraflıyorlar. Dişi örümceğin yakınında ağ rastgele bulunmamakla birlikte örümceğin bulunduğu dalın çeşitli noktalarında ipekle tutturulmuş kuru yapraklar dikkat çekiyor. Bu örümceklerin bir takım türleri çok kabaca kuru bir yaprağı andırsa da mevzubahis dişi fert kadar bariz şekilde bir yaprağı andıran hiçbir türe rastlanmamıştır.
Ekibin başında bulunan Slovenyalı araknolog Kuntner’ in söylediklerine göre çalışmanın başlangıcı 2011 seneninde Çin’ in Yunnan Bölgesinde yaptıkları bir arazi çalışmasına dayanıyor. Bu arazi sırasında rastladıkları bir dişi ferdi fotoğraflıyorlar. Dişi örümceğin yakınında ağ rastgele bulunmamakla birlikte örümceğin bulunduğu dalın çeşitli noktalarında ipekle tutturulmuş kuru yapraklar dikkat çekiyor. Bu örümceklerin bir takım türleri çok kabaca kuru bir yaprağı andırsa da mevzubahis dişi fert kadar bariz şekilde bir yaprağı andıran hiçbir türe rastlanmamıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder