Dünyanın hidrojenle çalışan ilk yolcu treni Fransız erişim şirketi Alstom tarafından görücüye çıkarıldı. Almanya’da “Coradia iLint” isimli son derece suskun ve etrafla arkadaş tren, seferlerine önümüzdeki seneden itibaren başlayacak.
Coradia iLint hakkındaki en iyi haber, trenin atmosfere aşırı su buharı ve yoğunlaşmış suyu dışarıya atması, bu da Almanya’nın 4.000 kuvvetli dizel treniyle karşılaştırıldığında sıfır emisyonlu bir alternatif ortaya koyuyor.
Tren, topluluğa ilk sefer Berlin’deki ınno tren ticaret fuarında tanıtıldı. Hidroray (hydrail) olarak isimlendirilen tren, uzun mesafeler süresince düzenli olarak sefer yapan ilk hidrojen yakıtlı tren
olacak.
iLint’in Buxtehude-Bremervörde-Bremerhaven-Cuxhaven bölgesi hattında (Alt Saksonya eyaletinin kuzey batısında) çalışması tasarılanıyor. Test ve onay süreçleri bu sene yürütülecek ve topluma Aralık 2017 tarihinde açılacak.
Alman gazetesi Die Welt'e göre Alt Saksonya’nın mahalli erişim yöneticileri Alstom’dan şu ana kadar 14 iLint treni sipariş etmiş ve bunlar başarılı olursa, ülkenin diğer bölgelerinde de görülme ihtimali yüksek. Trene alaka duyan başka ülkeler de var, mesela Hollanda, Danimarka ve Norveç gibi. Ilint gücünü devasa lityum iyon pillerinden alıyor. Lityum pillerine enerjiyi de tavandaki hidrojen yakıt tankı sağlıyor. Tam dolu bir tank, vagon başına 94 kilogram gerektiriyor ve hidro-ray bütün bir gün çalışabilir veyahut 800 kilometre yol gidebilir. Trenin en yüksek hızı 140 km/h olarak belirtildi.
Trenler için hidrojen gücü fikri takriben on yıllık bir müddetten beri akıllarda dolaşıyor, ancak insan taşımak yerine, tamamiyle hidrojen yakıtlı ve melez yakıtlı taşıtlar şu ana kadar yalnızca nakliye emelli olarak kullanıldı.
Trenlerden karbon kaynaklı emisyonlar diğer taşıt türlerine oranla çok daha az olmasına karşın (Avustralya’nın taşımacılıktan ileri gelen sera gazı emisyonunun sadece %26'sı demiryoluyla ilişkili, bunlara yolcular ve nakliyecilik dahil), Almanya’nın yenilenebilir enerjiye olan ilgisi, kolay bir şekilde uygulanabilecek rastgele bir endüstriye kayacak gibi görünüyor.
Almanya şimdi de 2050 yılına kadar enerji kullanımının vasati %60’lik bir bölümünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı tasarılıyor.
Umalım ki iLint’in ülkedeki 4.000 dizel trenin yerine geçmesi olası olsun ve emellerine bir adım daha yaklaşsınlar.
Coradia iLint hakkındaki en iyi haber, trenin atmosfere aşırı su buharı ve yoğunlaşmış suyu dışarıya atması, bu da Almanya’nın 4.000 kuvvetli dizel treniyle karşılaştırıldığında sıfır emisyonlu bir alternatif ortaya koyuyor.
Tren, topluluğa ilk sefer Berlin’deki ınno tren ticaret fuarında tanıtıldı. Hidroray (hydrail) olarak isimlendirilen tren, uzun mesafeler süresince düzenli olarak sefer yapan ilk hidrojen yakıtlı tren
olacak.
iLint’in Buxtehude-Bremervörde-Bremerhaven-Cuxhaven bölgesi hattında (Alt Saksonya eyaletinin kuzey batısında) çalışması tasarılanıyor. Test ve onay süreçleri bu sene yürütülecek ve topluma Aralık 2017 tarihinde açılacak.
Alman gazetesi Die Welt'e göre Alt Saksonya’nın mahalli erişim yöneticileri Alstom’dan şu ana kadar 14 iLint treni sipariş etmiş ve bunlar başarılı olursa, ülkenin diğer bölgelerinde de görülme ihtimali yüksek. Trene alaka duyan başka ülkeler de var, mesela Hollanda, Danimarka ve Norveç gibi. Ilint gücünü devasa lityum iyon pillerinden alıyor. Lityum pillerine enerjiyi de tavandaki hidrojen yakıt tankı sağlıyor. Tam dolu bir tank, vagon başına 94 kilogram gerektiriyor ve hidro-ray bütün bir gün çalışabilir veyahut 800 kilometre yol gidebilir. Trenin en yüksek hızı 140 km/h olarak belirtildi.
Trenler için hidrojen gücü fikri takriben on yıllık bir müddetten beri akıllarda dolaşıyor, ancak insan taşımak yerine, tamamiyle hidrojen yakıtlı ve melez yakıtlı taşıtlar şu ana kadar yalnızca nakliye emelli olarak kullanıldı.
Trenlerden karbon kaynaklı emisyonlar diğer taşıt türlerine oranla çok daha az olmasına karşın (Avustralya’nın taşımacılıktan ileri gelen sera gazı emisyonunun sadece %26'sı demiryoluyla ilişkili, bunlara yolcular ve nakliyecilik dahil), Almanya’nın yenilenebilir enerjiye olan ilgisi, kolay bir şekilde uygulanabilecek rastgele bir endüstriye kayacak gibi görünüyor.
Almanya şimdi de 2050 yılına kadar enerji kullanımının vasati %60’lik bir bölümünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı tasarılıyor.
Umalım ki iLint’in ülkedeki 4.000 dizel trenin yerine geçmesi olası olsun ve emellerine bir adım daha yaklaşsınlar.
Yorumlar
Yorum Gönder