Evrenin Genişlemesi İçin Karanlık Enerjiye İhtiyaç Olmayabilir

Lambda-CDM modeline göre evrenin % 68’inin oluşturan karanlık enerji, yeni yapılan simülasyonlara göre var olmayabilir. Lambda Soğuk Karanlık Madde Modeli’ne göre evrenin genişlemesine kapı araladığı düşünülen evrenin % 68’ini karanlık enerji, % 27’sini karanlık madde , bildiğimiz maddenin %5’ini oluşturduğu düşünülür. Yeni yapılan simülasyonlarda, evrenin nasıl ivme kazanarak genişlediğini izah etmek için karanlık maddeye ihtiyaç olmadığı neticesine vardılar.
Ayrı olarak bu yapılan hesap mevcut gözlemler ve genel rölativiteyle istikrarlılık gösteriyor. 1915’de yayınlanan Einstein’ın genel görelelik(rölativite) kuramı, evrenin Büyük Patlama ile 13,8 milyar sene önce genişleyerek bugünkü haline geldiğini öne süren kuramın temelini oluşturur. Asıl problem ise devreye giren denklemlerin çok karışık olmasıdır, bu yüzden fizikçilerin, daimi pratik çalışmak için parçaları kolaylaştırmış ve aşırı sadeleştirmiş olmalarıdır. İşte modeller bu kolaylaştırılmış kuramlardan oluşuyorsa, küçük kartopları çığ gibi büyük farklara kapı aralayabiliyor.
“Einstein’ın genel rölativite denklemleri , evrenin genişlemesini çok karmaşık bir matematikle tanımlıyor. Bu yüzden 100 senedir kozmik yapıların tesirine konusunda çözüm olmadı. Yapılan çok hassas süpernova gözlemleri, evrenin ivmelendiğini ama bu arada da Einstein’ın denklemlerinin yaklaştırmalarına dayandığından ciddi yan tesirlere kapı aralayabilir. Aynı gözlemsel veriye uygun tasarlanan karanlık enerji ihtiyacı gibi,” diyor araştırmanın yan yazarlarından Dr László Dobos.
Karanlık Enerji Nereden Çıktı ? Karanlık enerji katiyen direk gözlenmedi, onu ancak diğer cisimler üzerinde çalışabildik. Özellikleri ve mevcudiyeti hali hazırda saf olarak teorik, bu da mevcut modellerdeki boşlukları doldurmaya yarıyor. Type Ia süpernovasını temel alan bu gizemli kuvvet öncelikle 1990larda öne sürüldü. Bazen buna standart mumlar da denir.
Bunun yıldızların mesafelerini belirlememize nasıl katkısı olduğunu anlamak zor değil.
Arkadaşınızın parlaklığını iyi bildiğiniz bir ışık kaynağını; sözgelimi bir mumu, sizden yavaşça uzaklaştırdığını düşünün. Ters kare kaidenine göre parlaklık uzaklığın karesi oranında azalacaktır, bu sayede parlaklığı ölçümleyerek uzaklığı belirleyebilirsiniz.(1) İşte bu şekilde astronomlar nesnenin ne kadar uzakta olduğunu izah ediyorlar. Bu araştırma enstrümentaldir ve karanlık enerjinin evrenin gittikçe hızlanarak genişlediği fikrinin yaygın ve kabul edilir kıldı. Kuramı ortaya atan bilim insanları 2011’de Nobel Fizik ödülünü aldı. Fakat diğer araştırmalarda bu neticenin doğruluğu sorgulandı ve kozmosa dair daha net bir resmin yazılımı geliştirilmeye çalışıldı. Böylelikle genel rölativite kuramındaki pürüzler daha iyi ele alınabilecekti.

Macaristan Eötvös Loránd Üniversitesi ve Hawaii Üniversitesi’nde yapılan yeni araştırmayla , karanlık enerjinin keşfedilmesi için , kurama yapılmış sadeleştirmeler ortaya çıktı.

Araştırmacılar evrenin nasıl oluştuğunu bilgisayar simülasyonuna uyguladı. Büyük ölçekli yapı öyle görünüyor ki, köpük yapısına bürünüyor galaksiler ince duvarda bulunan her bir kabarcığa eşit geliyor, ancak ortadaki büyük yapılar çoğunluk hem normal , hem de karanlık maddeden yoksunlar. Ekip kütleçekiminin bu yapıyı nasıl etkilediğini simüle ettiler ve şunu buldular, evren düzgün ve eşit miktarda genişlemek yerine değişik bölgeler değişik hızlarda genişliyor. En ehemmiyetlisi de tüm bu vasati genişleme hızı hali hazırda aynı ve noktalar hızlanarak genişliyor.

Son neticeye ekip Avera modeli diyor. “Genel rölativite kuramı evrenin evrilmesini anlamamızın temelidir. Biz onun doğruluğunu sorgulamıyoruz, biz takriben çözümlerin doğruluğunu sorguluyoruz. Belirtilerimiz genişlemesine olanak tanıyacak matematiksel hesaplamaya dayanıyor ve genel göreliliğe uygun ve de kompleks madde yapılarının formasyonunu genişlemeyi nasıl etkilediğini gösteriyor. Öncesinde bu gibi meseleler halı altına süpürülse de, onları hesaba kattığınızda, hızlanma için karanlık enerjiye ihtiyaç olmadığını görüyorsunuz. Şayet araştırma incelenirse fiziğin istikameti değişebilir. Araştırma Monthly Notices of the Royal Astronomical Society mecmuasında yayınlandı.

Yorumlar